somurtkan kız
çok çok eski günlerde... şimdi unuttum nerede... o dağların ardında...belli ki Türk yurdunda...dereler çağlar iken... ölüler sağlar iken... dedem ak sakalını bline bağlar iken...ninem gevezeliğe dilini yağlar iken...
o dağların ardında,belli ki Türk yurdunda, çiçekler kadar güzel, kelebekler kadar narin bir küçük kız varmış. dünyalar güzeli de olsa, kul kusursuz olmaz derler ya, onun da bir kusuru varmış.o bahar gibi yüzü gün boyu somurtur, o gül pembesi dudakları gülmek nedir bilmezmiş.adı elif olan bu kızın bu yüzden hiç arkadaşı yokmuş.tüm çocuklar birlikte oynarlarken elif bir uzak köşede onları seyreder, için için ağlarmış yalnızlığına.günlerden bir gün yaşlı dedesinin yanına varıp gözyaşları içinde sormuş elif:
-benim neden hiç arkadaşım yok dede? neden kimse benimle oynamıyor?
ak sakallı dede bunun sebebini biliyormuş da elif üzülmesin diye söylememiş.ama bu duruma da bir çare bulması gerekmiş.birden bir çıkar yol gelmiş aklına
-yarın şehre iner sana bir arkadaş getiririm demiş.ertesi gün şehrin yolunu tutmuş dede.
devamı daha sonra